Alüminyum

Yerkabuğunun yaklaşık yüzde sekizini oluşturduğu için doğada en bol bulunan metaldir. Gerek bu özelliği, gerek çeşitli işlemlerden geçirilerek çok değişik biçimlerde kullanılabilmesi nedeniyle sanayide geniş bir kullanım alanı vardır. Kimyasal simgesi Al olan alüminyumun atom numarası 13, atom ağırlığı 26,9815’tir.

Alüminyum saf haldeyken gümüş beyazlığındadır ve demir ya da bakırın yaklaşık üçte biri ağırlığında çok hafif bir metaldir. Buna karşılık bazı alüminyum alaşımları yapı çeliğinden daha dayanıklıdır. Bütün metal işleme yöntemleri alüminyuma kolayca uygulanabilir. Havanın etkisiyle paslanmayan ve aşınmayan alüminyum ışığı ve ısıyı iyi yansıtır; ayrıca iyi bir ısı ve elektrik iletkenidir. Zehirli olmadığı için mutfak kaplarının yapımına elverişlidir. Vurulduğunda kıvılcım çıkarmaz; bu yüzden yanıcı ya da patlayıcı maddelerin yalıtılmasında kullanılabilir. Mıknatıslanma özelliği taşımadığı için de elektrik donanımlarının yapımına çok uygundur.

Alüminyum doğada hiçbir zaman serbest ya da yalın halde bulunmaz; mutlaka başka elementlerle birleşmiş haldedir. En bol bulunduğu kayaçlar, yerkabuğunun hemen hemen yarısını oluşturan feldispatlardır. Ayrıca safir, yakut, lal gibi değerli taşların yapısında da alüminyum bulunur. Gene de doğadaki en zengin alüminyum kaynağı boksit denen bir cevherdir. Sanayide kullanılan alüminyumun neredeyse tamamı bu cevherden elde edilir. En çok Jamaika, Kafkasya, Guyana ve Fransa’da bulunan boksit yüzde 50-60 oranında alüminyum oksit (alümina) içerir. Boksitin bileşimindeki öbür maddeleri ayırarak cevheri arıtmanın ilk adımı alüminyum oksidi sodyum hidroksit içinde çözmektir. Böylece cevher, oksijen dışındaki bütün katışkılardan temizlenir ve ardından elektroliz yöntemiyle oksijenden ayrılan alüminyum katışıksız halde elde edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir