Erkekde Cinsel Doyumsuzluk (Satiriasis – Hiperseksüalite)

Erkekde cinsel doyumsuzluk (satiriasis-hiperseksualite)

Erkekde cinsel doyumsuzluk (satiriasis-hiperseksualite)

Cinsel davranışın ifade edilmesi, biyolojik, psikolojik ve sosyal etkilerin karşılıklı etkileşimlerinin karmaşık bir sonucudur ve dinsel, tıbbi, kanuni ve sosyal açılardan daima değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Fakat cinsel davranış ile ilgili kavramların kullanımındaki bilgisizlik, özensizlik ve bu konuda sorunu olan kişiler hakkında sistematik araştırmaların olmaması bu değerlendirmeyi zorlaştırmıştır. İnsan doğasının bir parçası cinsel arzuların baskılamaması gerekir fakat tüm zamanını ve enerjisini cinsellik için tüketen kişiye; kanunlar karşısında sorun yaratan, fiziksel, ruhsal, zihinsel sağlığı tehdit eden aşırı cinsel arzuları kontrol ve zararsız bir şekilde ifade edebilmesi öğretilmelidir.

Kadından kadına koşan, sürekli sevgili değiştiren erkeklerin yani moda deyimle playboyların, gerçekte, kökleri çocukluğa kadar inen büyük sorunları olduğunu düşünürüm. Bu tür erkekler çok sayıda kadınla cinsel ilişki kurarak cinsel güçlerinin çok fazla olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. Böylece zafer kazanmış gibi görünürler ve bu yolla altta yatan aşağılık duygularını saklamaya çalışırlar. Yalnızlık, öfke, kendine karşı duyulan nefret gibi duygularla yüzleşmek yerine bunlardan kaçan playboylar seks ve aşkı aradıklarını söyleseler de aslında seksi ve aşkı zamanlarını öldürecek birer nesne haline getirerek kendi yaşamlarını ihmal etmektedirler. Ne gariptir ki psikiyatristler de playboyların içinde, bilinçdışı homoseksüel eğilimlere karşı savunma olarak gelişen bir kompulsiyon yani zorlantı olduğu kabul ederler. Bir başka çelişki de cinsel yönden doyumsuz erkeklere gelişmekte olan ülkelerde ve daha çok alt kültürde rastlanıyor olmasıdır. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde ve alt kültürlerde iş dışında kişinin zevk alınacağı imkanlar yoktur ve bu yüzünden cinsellik çok abartılı algılanır. Hiperseksüalite, her sosyo ekonomik düzeyde, her gelir grubundaki insanlarda görülebiliyor olsa da, Dr.Kraft Edbing cinsel duyguları fazla olan kadınlara sosyoekonomik yönden iyi olanlar arasında rastladığını, cinsel duyguları fazla olan erkeklerde ise sosyoekonomik yönden kötü olanlar arasında rastlandığını söyler. Yani bu durumda ülkemizdeki playboyların samimi olmadıkları da ortadadır.

Hiperseksüalite terimi ilk olarak John F.Kennedy’nin ‘‘dört saat seks yapmadan duramam’’ sözüyle gündeme geldi. O dönemde böyle bir hastalık bilinmediği için ancak yıllar sonra tanısı konabildi. Kennedy hiperseksüel bir erkekti. Kardeşi Edward Kennedy’nin seks bağımlılığı ise sevgilisiyle kaza yapınca ortaya çıkmış ve siyasi hayatı sona ermişti.

Dünyada birçok erkek için hiperseksüellik övünç duyulacak bir durumdur. Bu sayede bir çok kadın ile birlikte olurlar ve iktidarın kendilerinde olduğunu düşünerek tatmin olurlar. Fakat günümüzde normalin dışı bir durum olarak kabul edilen hiperseksüalite psikolojik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Peki nereye kadar çapkınlık, nereden sonrası hastalık olarak kabul edilmelidir. Uzmanlara göre bu sınır, yani hiperseksüalite sınırı, altı aydan uzun bir süre tek eşli ilişkiye dayanamamadır. Erkeklerde görülürse adına “satiriasis”, kadınlarda görülürse adına “nemfomani” denmektedir. Konumuz satiriasisi biraz daha açarsak, doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlüğüdür. Cinsel duygu ve isteklerin kişiyi köleleştirmesidir. Argoda ise “azgınlık” olarak tanımlanır. Tek bir eşle yetinemeyen, normalin üzerinde cinsel ilişki kuran ve seçici olamayan bu erkekler genellikle sürekli bir ilişkiye sahip değildir. Farklı eşlerle yineleyici cinsel etkinliklere girme dürtüsünü yenemedikleri için bu hastalık bir çeşit bağımlılıktır. Erkeğin cinsellikle ilgili düşünceleri sürekli beyinde bulundurduğu ve cinsellikten başka hiçbir şeyle ödüllendirilmeyeceği mesajlarının verildiği bir hastalıktır.

Hiperseksüel erkek kendi sosyal konumuna, saygınlığına, bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere sık girer ve hayatı boyunca beraber olmayacağı insanlarla birtakım cinsel ilişkiler yaşar ve zamanla bundan suçluluk duymaya başlar. Ve seks bağımlılığı kişiyi intihar düşüncelerine kadar götürünce bir hekime başvurur. Kişi seks bağımlılığını genellikle aradan geçen 6-7 yıl sonra anlıyor ve hayatını kötü etkilemeye başladığı için tedavi olmaya razı oluyor. Seks bağımlılığı alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi kişinin itibarını, prestijini yok eder. Uzmanlarca ülkemizde hekime başvuran her yüz erkek hastadan en az üçünde görüldüğü ifade edilmektedir. Kadınlarda ise bu oran yüzde bir gibi daha azdır. Hiperseksüalite 25-50 yaş grubu arasında görülür.

“Jupiterisme” yani Yunan mitolojisinde devamlı her çeşit kadınla seksüel temasta bulunan Olimpos baş tanrısı, “Don Juanism” ve “Kazanova” satiriasisin bir dereceye kadar hafif şekilleridir. Hepsinde oedipus kompleksine karşı bir saplantı vardır ve adeta bir zamanlar sevmiş olduğu ana hayalini aramaktadırlar.

Hiperseksüel erkeklerin kişilik yapıları incelendiğinde, narsistik yapı, kendine hayran olma, kendini büyük görme ve bağımlı bir kişilik yapısı görürüz. Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntısını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan insanlardır. Karşısındaki insanı 15 dakikada göklere yükseltip ardından on gün sonra da yerin dibine geçirebilirler. Hayata bakış açıları genellikle karamsardır ve kendini acındırma gibi bir ruh hali içindedirler. Hemcinsleriyle araları çok kötüdür. İlgilendikleri tek konu pornografidir. Seksüel eylem ön plandadır. Erkek için o kadının güzelliği, çekiciliği önemli değildir. Mühim olan eylemdir.

Erkek cinselliği bilinmeyenlerle doludur. Sevişmeden büyük zevk alan her erkek, “tek bir çiçekle hayat geçmez” diyerek sürekli sevgili değiştiren ya da partnerini aldatan diğer erkeklerin ruh hali de satiriasis veya seks düşkünü olarak görülmemeli fakat bu tür davranışlar da cinsel yaşamın normal ölçülerinin aşılmış olduğu şeklinde değerlendirilmelidir.

Son yıllarda satiriasisin üzerine olan medya ilgisinin haricinde toplumsal ilgide artmıştır. Ancak aşırı seks düşkünlüğü büyük ölçüde toplumsal ve kültürel ölçütlere bağlı olarak değiştiğinden bu konuda çok nesnel değerlendirme yapılması zordur. Neyin normal veya uygun bir cinsel davranış olduğu yaşanılan toplumsal kültüre göre çok değişeceğinden satiriasis kavramı büyük ölçüde kültüre bağlıdır ve yalnızca cinsel eylemin miktarına göre değerlendirilemez.

Aşırı seks düşkünlüğü erkekteki cinsellik dışı tüm duyguları baskılar, iradeyi, aklı ve ahlaki değerleri ayaklar altına alıp, kişiyi yalnızca kadınların peşinde koşan bir hale getirir. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim hali sürer. Orgazm anında normal insanlar kadar büyük bir coşku da duymazlar ve doruk noktaları çok yüksek olmadığı gibi ardından gelen rahatlama da çok yetersizdir.

Satiriasis Nedenleri
*Çocukluğun sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşanmış olması,
*Ruhsal bozukluklar,
*Kalıtım yani genetik faktörler,
*Organik beyin hastalıkları,
*Kleine-Levin Sendromu,
*İç salgı bezleri düzensizlikleri vb.

Çocukluğunda sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşamış hiperseksüel erkekler çocuklukta bulamadıkları ruhsal ve bedensel sıcaklığı sürekli değişen eşlerde ararlar. Bu nedenle gerçek doyumu bulamazlar. Çocukluktan gelen bu güvensizliğin şaşmaz belirtilerinden biri olarak sürekli kendilerini kanıtlamak ve yeni kadınlar fethetmek gereksinimi duyar. Bu nedenle bu bağımlılık kötü bir çocukluk geçirmiş, parçalanmış aile ortamında büyüyen insanlarda daha çok görülür.

Kaynak: Drcemkece.com

1 Response

  1. esenbahar dedi ki:

    erkek arkadaşım bence hasta yazdıklarınızla çok bilgilendim teşekkürler bu hastalığın yaş aralığı illa 25 50 midir acaba daha erken yaşlarda bu tür davranışlar normalmi sayılıyor merak ediyorum

esenbahar için bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir