FECR

Sabaha karşı, güneş doğmadan önce, ufkun gün doğusu tarafında görünen aydınlık, tan yerinin ağarması.
Resûlullah efendimiz mîlâdın 571. senesi Nisan ayının 20. Pazartesi sabâhı fecr ağarırken, Mekke şehrinde dünyâyı teşrîf etti. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Fecr-i Kâzib (Aldatıcı fecr):
Fecr-i sâdıktan iki derece kadar önce doğuda görülen ve sonra kaybolan geçici beyazlık. İmsak vakti.

Fecr-i Sâdık (Gerçek fecr):
Fecr-i kâzibi tâkibeden tam karanlıktan sonraki beyazlık. Sabah namazının ve orucun başlama vakti.
Sabah namazı, dört mezhebde de fecr-i sâdıkın şarktaki ufk-i mer’îden (görünen ufuktan) aydınlanmaya yüz tutması ile başlar. (Kedüsî)

Orucun farzı üçtür:
1) Niyet etmek,
2) Niyeti ilk ve son vakitleri arasında yapmak,
3) Fecr-i sâdıktan, güneşin batmasına kadar olan zaman içinde orucu bozan şeylerden sakınmak. (Kutbüddîn-i İznikî)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir