Kadı

Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemdeyse yalnızca, evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen ad.

Kadıların ilk İslâm toplumlarında çok önemli işlevleri vardı. Bu nedenle, kadı olabilmek için birçok koşulu yerine getirmek gerekiyordu. Kadı, günahtan sakınan, erdemli, yetişkin ve özgür bir Müslüman olmalı, şeriatı iyi bilmeliydi. Kadılar atandıkları yerin askeri işleri dışında bütün yerel ve yönetsel işlerini de yönetirlerdi. 1869’da nizamiye mahkemeleri kurulunca, kadıların yetkisi sınırlandı. 9 Nisan 1924’te yayımlanan yasayla Türkiye’de kadılık unvanı kaldırıldı.