Kuvars

KuvarsYer kabuğunun en önemli bileşimini oluşturan ve çok yaygın bulunan kaya minerali. Kimyada silisyum dioksit adıyla bilinir. SiO2 biçiminde gösterilir. Kuvars saydam ya da opak; renkli ya da renksiz olabilir.

Kuvars, oldukça saf silisyum dioksit (SiO2) kristallerine verilen addır. Özgül ağırlığı 2,65 g/cm3, sertliği 7 olan kuvarsa doğada çok rastlanır. Heksagonal sistemde kristalleşen kuvars, doğada kristal ya da amorf (biçimsiz) halde bulunabilir. İçindeki yabancı maddelerin cins ve miktarına göre, saydam, renkli, ya da yarı saydam durumdadır. Renkleri : Kuvarsın rengi beyaz (süt kuvars), mor (amotist), pembe kuvars, duman renkli füme gibi çeşitli renklerde olabilir.

Kumlarda bolca bulunan kuvarsın saf olmayanları içinde demir vardır. Beyaz kum olarak bilinen oldukça saf kuvarslar camcılıkta kullanılır. Kuvars kristali mor-ötesi ve kızılaltı ışınımları saydamdır; bu bakımdan morötesi lambaların ve P. Curie tarafından ortaya kondu. Bu özelliğinden dolayı elektronik sanayiinde osilatör olarak kullanılır. Ergitilen kuvarstan, ısınınca genleşme oranı çok düşük olan bir cam elde edilir. Ani sıcaklık değişikliklerinden etkilenmesi istenmeyen malzemelerin yapımında kuvarstan yararlanılır.

Kuvars Türleri:
– Saydam ya da renkli dağ kristali (necef taşı)
– Kahverengi dumanlı kuvars
– Sarı renkli sitrin
– Portakal renginde medeira sitrini
– Yeşil renkli kloritli kuvars
– Menekşe renkli mor necef (ametist)
– Kan renginde yemani
– Pembe renkli hematoyit kuvars
– İçinde mika bulunan kırmızı renkli yıldız taşı (aventurin)
– İçinde tutam halinde rutil iğneleri bulunan Venüs saçı
– İçinde amyant lifleri bulunan kedigözü

Dünyadaki kuvars rezervleri henüz tam olarak saptanamamıştır; ancak şimdilik dünyanın en büyük kuvars rezervlerinin Brezilya’da bulunduğu sanılmaktadır. Buradaki kuvars kristalleri elektronik sanayiinde kullanılabilecek niteliktedir. Kristal olmayan kuvars rezervleri bulunan ülkeler arasında; Arjantin, Avusturya, Belçika, Lüksemburg, Macaristan, Güney Afrika Cumhuriyeti, İspanya ve Norveç sayılabilir.

Kuvars kataklazdan ilk etkilenen minerallerden biridir. Deformasyon başlangıcında kuvars minerallerinin uzunca bir görünüm aldıkları,incekesitte dalgalı sönme gösterdikleri gözlenir.Mineralin görünümü kataklaz etkisinin artması ile kuvars bakımından zengin kayaçlar ile az kuvars içeren kayaçlarda farklı şekillerde gelişir. Kuvarsitlerde,kuvarsşist ve kuvarsgnays gibi bol kuvars içeren kayaçlarda kuvars mineralinin daha uzunca, merceksi bir görünüm aldıkları,kuvars porfiroklastlarının sivri kısımlarının,köşelerinin ufalandığı ve kuvarstan ibaret matriksin porfiroklastların kırık ve çatlaklarını ayrıca deforme olmuş,kuvvetli dalgalı sönme gösteren merceksi porfiroklastların aralarını doldurdukları gözlenir. Matriks yer yer yeniden kristalleşme izleride taşıyabilir. Daha az miktarda kuvars içeren metagrovak,metagranit gibi kayaçlarda da kuvars mineralleri kırılıp ufalanırlar. Ancak mineralin ufalanması kuvarsça zengin kayaçlarda olduğu gibi yoğun bir biçimde gelişmez. Bu durum kayaçta mevcut feldspat minerallerinin kuvars minerallerini deformasyondan kısmen koruması,stres etkisini frenlemesi,engellemesi ile kristallerin tamamen kırıldıkları,ince taneli bir matriks oluşturdukları, porfiroklastlar ve diğer büyük mineraller çevresinde yönlü bantlar veya şeritler oluşturdukları gözlenebilir.

3 Responses

  1. Sedat erkut dedi ki:

    BELLETEN ,LXXI, 260 (Nisan 2007)

    KÜLTEPE METİNLERİNDE GEÇEN AMUTU(M) ÜZERİNE

    Sedat ERKUT•

    1983 yılında Doktor ünvanı aldığımız tezin konusu ‘Çivi yazılı Boğazköy Tabletlerine Göre Hititler Devrinde Demir’ idi. Bu çalışmayı yaparken Hitit öncesi dönem de doğal olarak ilgi alanımıza giriyordu.

    Asur ticaret Kolonileri çağında AMUTUM ve onun sinonimi kabul edilen – muhtemelen bir işlemden sonra elde edilen- AŠI’UM’ un demir yada onun türevleri olabileceği görüşü kimi bilim adamlarınca benimsenmişti. Örneğin K.Balkan, soru işaretiyle olsa bile Kültepe’de peruwa evinde “(AMUTU?)” olarak nitelendirilen44, bol miktarda demir içeren manga¬nezli külçeler bulunmaktadır45’ demektedir.

    Hocam E.Bilgiç bu konuya açıklık getirdi. Söz konusu maddelerin demir olamayacağını Goetze’ye dayanarak kesin olarak belirtmiştir . “Madem Parzillu Akadca’da demir için var olan sözcüktür o halde başka sözcüklerin bu konuda yeni sözcük bulmaya çalışmak anlamsızdır.”diyor. Ayrıca aynı makalesinde altından daha değerli bir metal olan Pilatin’in teknik nedenlerden ötürü o devirde üretilemeyeceğini savunmaktadır.

    Doktora çalışmamız sırasında amutum’un demir olmadığı konusu bizce kesinleşmişti. Doktora çalışmalarımız zamanından beri amutum ve aši’um’un günümüzdeki karşılıklarının ne olacağı zihnimizi hep meşgul etti. Biz bu maddenin metal olamayacağını değerli bir taş olabileceğini düşünüyorduk. C.Günbattı ile yaptığımız bir söyleşide o da amutum’ un maden olmayacağını değerli bir taş olabileceğini belirtti. Biz de hep böyle düşündüğümüz için tetiklendik. Biriktirdiğimiz yayınlanmış Kültepe malzemesi üzerine odaklandık. Meslekdaşımz C.Günbattı ve assiryolog meslekdaş arkadaşlarımız da malzeme ve fikir bakımından yardımcı oldular ve bu çalışma ortaya çıktı.

    Bilgiç diyor ki:˝ AMUTUM Kapadokya vesikalarında altından beş misli daha pahalıdır. Rimuş’un Sumerce-Akadca kitabesinde sumerce AN.NA (kalay) Akadça paralelinde amutu’nun Sumerogramı olan KÙ.AN geçmekte ve bundan bir statü yapıldığı bildirilmektedir.
    Amarna çağı mektuplarında amutu’dan yapılmış bir şisenin (lahannum) Mitanni kralı Tuşratta’dan Mısır kralı III.Amonofis’e hediye edildiği anlaşılıyor”.

    Bilgiç’in bildirdiğine göre Kültepe metinlerinde parça parça toplanıp,altından beş misli değerli olan bu madde eritiliyordu. Eritme işleminde ağırlığından kaybetmekteydi (cüruf).Bilgiç’in ifadesi aynen şöyledir: 1 mana amutum eritildikden sonra 2/3 şiklum miktarında, daha küçük kıymette amutu kisrum = Amutum cürufu?.Daha anlaşılr biçimde şöyle ifade edilebilir: Toplanmakta, eritirken ve anlaşılamayan diğer bir ameliye (i-na şi-ra-tim) esnasında ise 4 şiklum daha eksilmektedir.İlgili metin : CAD S s.102 (1962)’de şöyle deniliyor: Sarāpu: to refine (metals by firing)
    (1 mana) amūtam is-ru-up-ší-ma 2/3 GÍN kisrum ēliam lu ina sa-ra-pí-im lu ina ší-ra-tim mutae 4 GÍN e-ta-x-a: He refined the amūtu-metal and a lump (weighing) two-thirds of a shekel came out (of the kiln, either through the refining or through the… (there occured) a loss of four shekels .
    O amūtum’u rafine etti ve fırından bir šeqel’in 2/3’ü parça yumru çıktı, ya rafine edilmesinden dolayı ya da… …(Orada) 4 šeqel azaldı (kayıp oldu) (CCT 4 4a:38 ve 41) (širatim 41. satırda geçiyor)
    (Bilgi için : 2/3 siklum ± 6-7 gr. 4 siqlum 30 gr.)

    Bilgiç amutum’ un Hatti’den satın alındığını ve ticaretinin gizli olarak yapıldığını bildiriyor.

    Öte yandan amutum’ un alım satımının Kuşşara sarayının tekelinde olduğunu bildiriyor. Bilgiç’in makalesinden anlaşıldığına göre kalay ile amutum arasında sıkı bir ticari ilişki söz konusudur. Son olarak amutum’dan yüzük yapıldığı bildirilmektedir .

    H.Sever’in yukarıdaki bilgiler dışında aşağıda adresini verdiğimiz bildirisinde ki bizim için önemli saptamaları şöyle: Amutum gümüşten 90 misli değerlidir.
    Bir metin yerinde “demirci ile,ufalanmış amutu için ikişer buçuk seqel mamul altın karşılığı anlaştığını” belirtiyor.
    Öte yandan Amutum ’dan yapılmış gerdanlık . Söz konusudur.

    S.Çeçen amutu üzerine kapsamlı çalışmasını sunduğu makalesinde KÙ.AN’ın amutum ile aynı olduğunu pekiştiriyor.Ayrıca amutum’dan yapılan objeleri belgeleyerek şu biçimde sergiliyor:
    Çeçen’in makalesinin ilgili kısmı şöyle: “Amutum …. Bu madenden yüzük süslemelerinde ve kadın ziynet eşyalarından olan iğneliklerin baş kısmında kullanıldığı biliniyordu. Elimde bulunan yeni bir vesikada bu madenin yüzükte kullanılırken halka şeklinde altın sarılarak zenginleştirildiği görülmektedir.Bunları destekleyen yeni metin yerlerine de sahibim. Bu eşyalar dışında Amutum ’un taç olarak da kullanıldıkları ilk defa görülmektedir.” diyor.
    Öte yandan C.Günbattı Koloni Çağı’nın önemli bir belgesi olan Kt.n/k 504 no’lu tabletten önemli bir noktayı belirtmiştir. Söz konusu belgede ‘Kral ve Kraliçe tutuklunun salıverilmesi için, Düşmanları Tawiniya kralı ile ilişkisi olan ve kendileri aleyhine bazı faaliyetlerde bulunduğundan söz ettikleri diğer bir şahsın teslim edilmesini; bu yapılmaz ise, kendilerine 1 mina amutu veya 10 mina altın verilmesini istemişlerdir. Nihayet ,bu şartların yerine getirilmemesi ve Tawiniya kralına hizmet etmekle itham edilen kimsenin adının açıklanmaması durumunda, Assur-taklaku’nun öldürüleceğini bildirmişlerdir.’
    Buradan en azından 1 mina amutum’un 10 mina altın ile eş değer olabileceği düşünülebilir.
    Amutum ille ilgili diğer bir çalışmada üç adet tablet işlenmiş ancak bazı okuma zorluklarından dolayı bir sonuç çıkmamaktadır.(Ş.YILMAZ, KU.AN (amutum) MADENİ İLE İLGİLİ 3 Yeni Belge, Müze Yıllığı,1999,s.158-163)
    Son olarak İ.Albayrak amutum için ‘kıymetli bir maden veya taş’ demektedir.(İ.Albayrak, Kültepe Tabletleri IV,T.T.K.Yayınları,2006,s.166)

    Yukarıdaki bilgiler Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırdığımız döneme aittir.

    Hitit çağında ise bu madde için M.Darga, ‘Hitit Sanatı’ adlı eserinde şunları söylüyor’;

    Sonuç olarak söz konusu maddenin günümüzde orta derecede değerli taş olan AMETEİS (Kuvas,Kaya kristali, Dağ kristali) ile söz konusu AMUTU(M)’ un aynı madde olduğu savımızı görsel ,arkeolojik malzeme ile en kısa zamanda ispatlamaya çalışacağız.

    ÖZET

    Asur ticaret kolonileri devri çiviyazılı belgelerinde geçen altından çok kıymetli değere sahip bir madde olan amutum’un günümüzde hangi maddenin karşılığı olduğu 70 yıldan bu yana tartışıla gelmiştir.Bu tartışmalarda amutum’un Demir olabileceği ön plana çıkmıştır. Kimi bilim adamları Pilatin kimileri Kalay’a benzer bir madde olabileceğini söylemişlerdir.
    Biz bu maddenin değerli bir taş olabileceğini ileri sürdük. Bu değerli taş eritilebilen, işlenen,çeşitli süs eşyaları yapılan AMETİS = KUVARS olmalıdır diyoruz.

    İNGİLİZCE

    Discussions have been held for 70 years on the question what elemant or mineral in our day the word amutum, which appears in the cuneiform texts of the period of the Assyrian Trade Colonies and is understood to be implying a kind of mineral or metal valued more precious than gold by the standarts of that time, actualy corresponds to. Prevailing view held in these discussions was that amutum was iron, whereas some scholars suggested that it could be platin and some others tried to prove it to be a metal simalar to tin. My research on the subject has led me to the belief that it is a precious stone, namely ametis (quartz), which can be easily melted and wrought as iron and can be used to make ornaments as well.

  2. Sedat erkut dedi ki:

    Yorum bekliyorum.
    Ama sorular lütfen bilimsel olsun.Saçma sapan sorularla beni muhatap,meşgul etmeyin.Cevap vermem.
    Saygılar.

  3. kemal kaplan dedi ki:

    Sedat bey merhaba
    ANADOLU LOJİSTİK TARİHİ adlı bir ktap yazıyorum. Kitabımda hocanızın makalesinden yararlanmak isterim.
    E. Bilgiç’in adı nedir? ve söz konusu makalesi hangisidir?
    bana kişisel mail adresimden ulaşırsanız memnun olurum.
    selamlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir