Sembolizm

On dokuzuncu yüzyılın sonlarında Fransa’da ortaya çıkmış ve 20. yüzyıl edebiyatını önemli ölçüde etkilemiştir. Bireyin duygusal yaşantısını, dolaysız bir anlatım yerine, simgelerle yüklü ve örtük bir dille anlatmayı amaçlar. Simgecilik, geleneksel Fransız şiirini hem teknik hem de tema açısından belirleyen katı kurallara bir tepki olarak başladı. Simgeciler, şiiri açıklayıcı işlevinden ve kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, insanın yaşantısındaki anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçladı.

Simgeciler, dile getirilmesi güç sezgi ve izlenimleri canlandırmaya, şairin ruhsal durumunu, gerçekliğin belirsiz ve karmaşık birliğini, dolaylı biçimde yansıtacak özgür ve kişisel eğretileme ya da imgeler aracılığıyla varoluşun gizemini aktarmaya çalıştılar.

Simgeci şiirin başlıca temsilcileri Charles Baudelaire’nin şiir ve görüşlerinden fazlaca etkilenen Fransız Stephane Mallarme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud’dur. Diğer temsilcileriyse Jules Laforgue. Henry de Regnier, Rene Ghil, Gustave Kahn, Belçikalı Emile Verhaeren, ABD’li Stuart Merrill, Francis Viele Griffin’dir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir