Topkapı Sarayı

İstanbul’da tarihi yarımadanın Marmara Denizi’ne ve İstanbul Boğazı’na bakan ucunda yer alan yapı. Topkapı Sarayı, 1451-1483 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Sonraki yıllarda eklenen yeni yapılarla saray bugünkü formunu almıştır.

Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet’ten Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’na taşındığı 1856’ya kadar Osmanlı padişahlarının resmi konutu olmuş, aynı zamanda devletin yönetim merkezi işlevini de görmüştür. Enderun Bölümü de okul olarak önem kazanmıştır.

Topkapı Sarayı’nın ana dış kapısı, Ayasofya Meydanı’na açılan Bâb-ı Hümayun’dur. Bâb-ı Hümayun kapısında Birinci Avlu denilen bahçeye girilir. Birinci Avlu’da bir zamanlar silâhhane olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi onun arkasında da Darphane yer alır. Eskiden Birinci Avlu’da, sarayın çeşitli hizmetlerini gören ocaklar bulunuyordu. Sonradan bunların yerine çeşitli kamu yapıları ve okullar yapılmıştır. Fatih’in yaptırdığı Çinili Köşk ve padişahların geçit törenlerini izlediği Alay Köşkü de Birinci Avlu’da yer alır.

Birinci Avlu’dan sonra sarayın yapılarının bulunduğu İkinci Avlu’ya Babü’s-selâm denilen anıtsal bir kapıdan girilir. Bu avluda yer alan yapılar Saray’ın Birun adı verilen dış bölümünü oluşturur. İkinci Avlu’da yer alan yapıların en önemlileri Divan toplantılarının yapıldığı Kubbealtı ile İç Hazine’dir.

Kubbealtı’nın arkasında Topkapı Sarayı’nın simgelerinden olan ve Adalet Kasrı denen kule yükselir. Üçüncü Avlu’ya ise Babüs-sa’ade kapısından girilir. Saray’ın Enderun adı verilen bu iç bölümü padişahların geniş aileleriyle birlikte yaşadıkları dairedir. Babüs-sa’adeyi bekleyen ağaların koğuşları da yine bu bölümde yer alır. Padişahların elçi ve yüksek devlet görevlilerini kabul ettiği Arz Odası Babüs-sa’ade’nin karşısına düşen ilk yapıdır. Üçüncü avlunun sağ yanında Enderun, seferli koğuşu ve Fatih Köşkü de denen Hazine-i Hassa bulunur. Dördüncü Avlu’ya bakan kısımda Enderun’un kiler koğuşu, Hazine Odası ve Emanet hazinesi yer alır. Sol yan ise irili ufaklı 60 kadar yapıdan oluşan Harem’den oluşur. Harem’in önünde yer alan Üçüncü Avlu’ya bakan başlıca yapılar Akağalar Camisi, Sultan Ahmet Camisi, Has Oda Koğuşu ile kutsal emanetlerin saklandığı Hırka-i Sa’adet Camisi’dir.

Hazine odasının yanından Dördüncü Avlu’ya çıkılır. Sarayın bu bölümünde Lala Bahçesi (Lâle Bahçesi), Harem’in bahçeye açıldığı bölüm olan Mabeyn, Harem kadınlarının bahçede dolaşmasını sağlayan sökülüp takılabilen camekânlı taraça, Sünnet Odası, Sultan İbrahim Taşlığı ile Topkapı Sarayı’nın simgelerinden olan İftahariyye (Kemeriyye) yer alır. Dördüncü Avlu’nun ilk bölümünün ortasında Büyük Havuz ve Revan Seferi anısına yapılan Revan Köşkü vardır. İkinci bölüme bakan cephede Sofa Köşkü, Başbala Kulesi ve Hekimbaşı Odası yer alır. Dördüncü Avlu’nun sağ yanında ise Sofa Camisi ve Esvap Odası ile en son yapılan Mecidiye Köşkü yer alır. Marmara Denizi kıyısındaki köşklerden yalnızca Sepetçiler Kasrı günümüze kadar kalabilmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir