Türbe

Müslümanlıkta genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan anıtsal mezar için kullanılan terim.

Arapça “üstü kubbe ile örtülü mezar”; Farsça’da “çatısı kubbe biçiminde olan yapı” anlamında olan türbelerin üzeri koni ya da piramit biçimli olanlarına kümbet denir. Türkistan’daki Türklere ait çadır sanatından esinlenerek mimariye uygulanmıştır. İslam dini Orta Asya’da yayılmaya başladıktan sonra ilk türbelerin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Dokuzuncu yüzyılın sonlarında ya da onuncu yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen Buhara’daki İsmail Samani Türbesi en eski türbe kabul edilir.

İlk örnekleri tuğladan ya da taştan yapılan türbeler, daha sonra yalnızca kesme taştan yapılmışlardır. Ancak hem taş hem de tuğlanın birlikte kullanıldığı türbeler de çoğunluktadır. Birbirlerinden bağımsız inşa edildikleri gibi cami, medrese kompleksleri içine de inşa edilmişlerdir. Türbeler genellikle iki katlıdır. Merdivenle inilen alt kat türbenin kaidesini oluşturur. Ölünün mumyalanarak toprağa ya da lâhite konulduğu hücre biçimindeki mezar odası burasıdır. Doğu, batı, kuzey yönünde olan gösterişli kapısına tekli ya da karşılıklı merdivenlerle ulaşılır. Plân açısından dışta ve içte farklılıklar gösterebilen türbeler, çokgen, silindirik gövdeli oldukları gibi, kare plânlı örnekleri de bulunmaktadır.

Türbeler genellikle iki katlıdır. Merdivenle inilen alt kat türbenin kaidesini oluşturur. Ölünün mumyalanarak toprağa ya da lâhite konulduğu hücre biçimindeki mezar odası burasıdır. Doğu, batı, kuzey yönünde olan gösterişli kapısına tekli ya da karşılıklı merdivenlerle ulaşılır.

Plân açısından dışta ve içte farklılıklar gösterebilen türbeler, çokgen, silindirik gövdeli oldukları gibi, kare plânlı örnekleri de bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir