Gorgoda Nedir? Kimdir?

Yalnız Yaşayan Arılar

Yeryüzünün hemen her yerine dağılmış olan arı türlerinin büyük bölümü topluluk oluşturmaksızın, ayrı yuvalarda yaşar. Bu grubun en tanınmış örnekleri madenci arılardır. Dişileri yeraltında 20 cm kadar derine inen yuvalar kazdıkları için bu arılara madenci an denmiştir. Dişi arının genellikle seyrek otlar arasındaki çıplak bir alanda kazdığı bu yuva, kenarındaki küçük toprak tepeciğiyle hemen dikkati […]

Yalnız Yaşayan ArılarYeryüzünün hemen her yerine dağılmış olan arı türlerinin büyük bölümü topluluk oluşturmaksızın, ayrı yuvalarda yaşar. Bu grubun en tanınmış örnekleri madenci arılardır. Dişileri yeraltında 20 cm kadar derine inen yuvalar kazdıkları için bu arılara madenci an denmiştir. Dişi arının genellikle seyrek otlar arasındaki çıplak bir alanda kazdığı bu yuva, kenarındaki küçük toprak tepeciğiyle hemen dikkati çeker. Kazılan tünelin sonunda hepsi ayrı bir yöne giden yan tüneller bulunur. Bu tüneller, bir arının yumurtadan çıkıp kanatlı bir erişkine dönüşmesine yetecek genişlikte odacıklardır. Dişi an bu odacıklardan her birine bal ve çiçektozundan hazırladığı bir “an ekmeği” ile bir yumurta bırakır, sonra yuvanın girişini toprakla kapatır. Yumurtadan çıkan larvalar bu yiyeceklerle beslenip gelişerek pupa evresine girer ve baharda kanatlı bir arı olarak dışarı çıkar. Toprak arıları gibi madenci arıların yaşam çevrimi de bir yıllıktır. Yalnız yaşayan arılardan çoğu erişkin hale geldikten sonra birkaç haftadan fazla yaşayamaz. Topluluk oluşturmayan arıların ılıman iklimlerde yaşayan türleri kış aylarını olgun larvalar ya da genç erişkinler olarak toprakaltındaki odacıklarında geçirirler.

Yalnız yaşayan arılardan çoğunun yuvası toprağın altında, bazılarınınki de ağaçların oyuklarındadır; bir bölümü de başka böceklerin açtığı oyuklarda yuvalanır. Bu grubun en yaygın örneği olan yaprak kesen arıların dişisi, yaşlı ağaç kütüklerinin çürümüş odununu oyar. Daha sonra, keskin çeneleriyle kopardığı yaprak parçalarıyla bu oyuğun içinde ayrı ayrı odacıklar yapar. Büyükçe kesilmiş yaprak parçaları odaların duvarı olur, daha küçük ve yuvarlak parçalar da kapak olarak kullanılır. Üst üste yerleştirilen bu odacıkların her katı, yakından bakıldığında ince uzun bir puroyu andırır. Dişi an bu odacıklara yumurtlar ve yumurtadan çıkan larvaların beslenmesi için yanlarına bal ve çiçektozu karışımından hazırladığı bir yiyecek topağı bırakır. Çiçektozlarını karınlarının altında toplayan yaprak kesen arıların bazı türleri, yalnızca boş salyangoz kabuklarını yuva olarak kullanırlar.

Ilıman iklimlerde yaşayan duvarcı arıların yuvası çimentodan yapılmış gibi sağlamdır. Bu arıların dişisi korunaklı bir yerde, genellikle kayaların ya da saçakların altında yarım portakal büyüklüğünde bir yuva hazırlar. Bir duvarcı ustasının elinden çıkmışçasına sağlam olan bu yuvanın içi çok sayıda odacığa bölünmüştür. Bütün yalnız yaşayan arılar gibi bu arıların dişisi de yumurtlamadan önce yuvasına bal ve çiçektozu depolar.

Yalnız yaşayan arıların en önemli ortak özelliği, yavrular için yeterince yiyecek bıraktıktan sonra yumurtalarla ve yavrularla bir daha hiç ilgilenmemeleridir. Üstelik yavruların bakımını üstlenecek işçi arılar olmadığından, yalnız yaşayan arıların yuvaya bıraktığı yumurta sayısı bir düzineyi geçmez.

Yazı etiketi:

Kategori: Nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kim ne dedi?

    1. Cok bilgi almis oldum cok Tesekurllar

    En son eklenen yazılar

    Gorgoda © 2025