Cok bilgi almis oldum cok Tesekurllar
İnsan kulağının duyabildiği titreşimlerin genel adı sestir. Ancak konuya diksiyon açısından baktığımızda, duyabildiğimiz her titreşimin ses olarak anlaşılmaması gerektiğini görürüz. Gürültü de bir sestir ama konuşma eyleminin içine girmez. Kast edilen, konuşmak amacıyla oluşturarak çıkardığımız düzenli titreşimlerdir. Ses, akciğerlerimizdeki havanın soluk verme sırasında gırtlağımızdaki ses tellerini titretmesi ile çıkar. Sesin oluşumuna katkıda bulunan organlarımızın çoğu […]
İnsan kulağının duyabildiği titreşimlerin genel adı sestir. Ancak konuya diksiyon açısından baktığımızda, duyabildiğimiz her titreşimin ses olarak anlaşılmaması gerektiğini görürüz. Gürültü de bir sestir ama konuşma eyleminin içine girmez. Kast edilen, konuşmak amacıyla oluşturarak çıkardığımız düzenli titreşimlerdir. Ses, akciğerlerimizdeki havanın soluk verme sırasında gırtlağımızdaki ses tellerini titretmesi ile çıkar. Sesin oluşumuna katkıda bulunan organlarımızın çoğu (Diyafram kası, akciğerler, ağız ve burun) aynı zamanda solunumda da görev alır. Zaten solunum olmadan sesin çıkması düşünülemez.
Ses; gırtlak, boğaz, ağız ve burun boşluklarında yer alan ses telleri, gırtlak kapağı, küçük dil, dil, diş etleri, dişler, alt çene, damak ve dudakların çeşitli hareketleri ile oluşur. Tabii ki sesin oluşumuna katkıda bulunan bütün bu organların sağlıklı ve bilinçli kullanılması kaliteyi etkileyecektir. Sesleri güzel ve temiz çıkarabilmek için burundan soluk almak, dişleri sıkmamak, alt çeneyi rahat bırakmak ve gerektiğinde ağzımızı iyi açmak önemlidir. Çıkardığımız sesler, değişik özelliklerine göre birbirinden ayrılabilir. Bu ayırımı yaparken sadece sesin gürlüğü (şiddeti) değil, çıkan sesin yüksekliği ve tınısı da dikkate alınmalıdır. Zaten ses kalitesi, ses tellerinin titreşim gücü ile ilintili olup bu gücü ağız, burun ve gırtlak boşluğundaki ses tınlatıcıları aracılığı ile arttırmak mümkündür.
Sesin Nitelikleri
Konuşma sesinin adeta şarkı söylüyormuşçasına melodik, kulağa hoş gelen pürüzsüzlük ve sevimlilikte olması beklenir. Sesi fazla zorlamadan, uygun perdede çıkarabilmek önemlidir. Her insanın sesi bir diğerinden farklı olduğundan, kimseye özenmeden, abartmadan, kendi ses kapasitemizi ve sesimizin niteliğini bilerek konuşursak başarılı oluruz. Sesin niteliklerini üç başlık altında toplamak mümkündür.
Şiddet: Genel olarak şiddeti, sesin kulağa yaptığı etkinin büyüklüğü olarak tanımlayabiliriz. Sesin şiddeti aslında solunumla ilgilidir. Akciğerlerimizde ne kadar çok hava biriktirebiliyor ve bu havayı, kaslarımızı da kullanarak ne kadar fazla basınçla dışarıya veriyorsak, sesimiz de o kadar şiddetli çıkacaktır. Ses şiddetinin kişiden kişiye değişmesinin nedenlerinden biri de budur. Tabii ki bağırmaktan söz etmiyoruz. Evet, bağırırken de şiddetli bir ses çıkarılır ama bu asla hoşa giden bir ses değildir. İyi duyulamayacak derecede zayıf ses de istenmeyen bir özelliktir ve genellikle yetersiz solunumdan, kısık sesle konuşma alışkanlığından ya da çekingen kişilikten kaynaklanır. Normal şartlar altında sesinizin şiddetinin rahatlıkla işitilebilir seviyede olması yeterlidir. Ancak bulunduğunuz ortama göre (açık hava, konferans salonu, küçük bir oda) ses perdesinde ve soluk baskısında yapacağınız değişikliklerle bunu ayarlamanız mümkündür.
Yükseklik: Kalın sesleri ince seslerden ayırt etmemizi sağlar. Sesin yüksekliği akciğerlerimizden çıkardığımız havanın basıncı kadar ses tellerindeki titreşimin sayısına da bağlıdır. Genelde kadınların erkeklerden daha tiz sese sahip olmalarının nedenlerinden biri de budur. Kadınların ses telleri erkeklerinkinden kısa olduğu için daha çok titreşir ve sesleri tiz çıkar. Çıkardığımız sesleri yükseklik bakımından üç bölgede inceleyebiliriz:
1) Tiz Bölge: Kafa sesi olarak da adlandırılır. Sanki hemen gırtlağımızın önünde oluşur. Bir sesin tiz notalarının bulunduğu bölgedir. Bu bölgede ses telleri gergindir ve titremeleri için fazla soluğa gereksinim duyarlar. Başımızı yukarıya kaldırdığımızda tiz sesleri daha rahat çıkarırız. Gırtlakta az da olsa bir baskı yarattığından yorucudur.
2) Orta Bölge: Sesin çıkarılmasında en uygun bölgedir. Yumuşak ve rahat sesler elde etmek için idealdir. Bir anlamda sesin oturduğu yer burasıdır diyebiliriz. Ses, “maske” denilen yüzün ön tarafından yanak ve dudaklar bölgesinden çıkar.
3) Pes Bölge: Pes seslerin çıktığı yerdir. Bu bölgeden çıkan ses, göğüs sesi olarak da adlandırılır. Zaten göğsümüzden, hatta göğsün altından çıkıyor gibidir. Daha az soluk verişle rahat çıkan bir sestir. Gırtlak zorlanmadan ve baş aşağıda tutularak elde edilir. Ancak konuşanı tekdüze sesler çıkarma riskine sürüklediği için pek önerilmez. Ayrıca tınlaması tamamen boğazda gerçekleşen, ses tellerini zedeleyip kısılmalara neden olan, gerilmiş bir gırtlak ve ağızdan çıkan “boğaz sesi” ile tınlaması burun boşluğunda yapılan hımhım bir ses olarak niteleyebileceğimiz “burun sesi”nden kaçınmak doğru olacaktır.
Tını: Sesin rengidir. Tını, frekansla ilgili bir niteliktir. Frekansları aynı oldukları halde kulağımıza gelen sesleri ayırt etmemizi sağlar. İnsan kulağı 16 ile 20 bin hertz (Hz) arasındaki sesleri duyabilir. Yüksekliği ve şiddeti aynı olsa bile, hangi sesin kime ya da neye ait olduğunu, bu seslerin tınılarının farklı nitelikte olmalarıyla birbirinden ayırırız. Sese tınısını boğazda, ağız ve burun boşluklarındaki tınlayıcılar (tınlatıcılar) sağlar. Tınlayıcılar sese çeşitli özellikler kazandırarak, farklı duyguları kolaylıkla anlamlandırabilmeyi kolaylaştırmakla kalmaz, kuvvetli ses oluşumuna da katkıda bulunurlar. Tınıyı çeşitlerine göre iki ana başlık altında inceleyebiliriz:
1) Açık Tını: Kafa sesi çıkarıldığında açık tını elde edilmiş olur. Fazla duygu gerektirmediğinden yorumsuz aktarılacak metinlerde (örnek: haberler) ya da sevimli öykülerde kullanılır. Açık tınıda çıkan ses tizdir. Daha az heyecan uyandırır.
2) Koyu Tını: Göğüs sesi yani pes ses kullanılarak elde edilir. Bu tınıda duygu daha çok öne çıkar. Ancak sadece sevgi sözcüklerinin değil, öfke, acı, nefret, umutsuzluk anlatan sözcüklerin de duygu taşıdıklarını unutmayalım. Koyu tınıyı kullanırken abartıdan kaçınmak gerekir.
Sesinize uygun tınıyı çalışarak bulabilirsiniz. Bağırarak, fısıldayarak konuşursanız sesinizin gerçek rengi asla ortaya çıkmayacaktır. Tekdüze sesler çıkarak konuşmayı böyle sürdürmek, hiçbir zaman önerilmeyen, kötü bir alışkanlıktır. Bütün seslerin, her hecenin, kullandığınız her sözcüğün, kurduğunuz her tümcenin size ait, sizinle bütünleşen bir rengi, bir tınısı vardır. Kişiliğiniz, bu anlamda sesinizde saklıdır.
Cok bilgi almis oldum cok Tesekurllar
Kötü
Yeter ki bi muhatab bulayım para ikinçi plan alacak türkiye ilgilenen varmı bilgi edinmek iştiyorum
Bende almak iştiyorum Fiyatı. Nasıl alacam türkiye bayi varmı
2021-2022 Türk Dili ve Edebiyatı 10. Sınıf yıllık planını paylaşırsanız çok sevinirim. Teşekkürler
Gorgoda © 2025